Evvveeet, şimdi, bizde fotoğrafa yeni başlayanlar ve içinde olanların, fotoğraflarını “görsel” olarak, çok yakından takip ettiği, çağdaş, Brezilyalı fotoğraf ustası, Sebastião Ribeiro Salgado Júnior ‘ın çalışmalarını ve çekim tarzını sanatsal açıdan, örneklerle biraz tanımaya çalışalım. Salgado, sosyal dokumanter ve haber fotoğrafçısı (fotojurnalist) olarak tanınır … 120 ülkenin üzerinde seyahatler yapmış, pek çok kıymetli, değişik bakış açılarının olduğu çekim tarzıyla, üzerine yapılan eleştiriler ve övgüleriyle birlikte, çok konuşulan ünlü projelere imza atmıştır. Çalışmalarını, periyodik olarak incelediğimizde, hepsi, uzun sürelere dayanan, üzerinde detaylı / özenli / çok düşünülmüş ve çalışılmış projelerdir… ilk uzun metrajlı çalışması olan, Ekvator, Brezilya, Bolivya, Peru, Guatemala, Meksika gibi orta ve güney Amerika’ yı kapsayan “other americas” da, yerli insanlarının, tinsel ve dinsel yaşamlarını, zamana bağlı olarak,yaşadıkları kırsal alanların, ev hayatlarının, özellikle 2. Dünya Savaşından bu yana orjinal halinin daralarak, yavaş yavaş değişimini, nostaljik bir bakış açısıyla, sanki 19. yy’ da çekilen dünyanın değişik coğrafyalarında yaşamış insanlarının tanıtım fotoğraflarını yansıtmaktadır … Sahel (Afrika bölgesi), Workers projelerinde de açıkça görüldüğü üzere, değişik açılardan, koyu-çekim ve foto baskı tekniğiyle desteklenen dramatik duygularla, fotoğraflarında, rahatsızlıkları /üzüntüleri çok güzel estetize etmiştir. Adeta ortaçağın kasvetini, enteresan / abartılı sima ve figürleriyle, ekspresyonist bir yaklaşımda çekimlerinde başarıyla yansıtmıştır. Özellikle, 1986 yılında, Brezilya/ Serra Pelada Altın Madeninde yapmış olduğu, dokümanter çekimleri, her şeyden önce, ziyadesiyle sanatsal açıdan da çok önemli bir çalışmadır. Diğer çalışmaları; Migrations, ve Genesis’ dir. Özellikle, 2004-2011 arasında yapmış olduğu Genesis projesinde, dünyanın çeşitli coğrafyalarından, toprakları, vahşi yaşamla birlikte, modern insan yaşamından uzak, atalardan kalma gelenekler ve kültürle yaşamlarını sürdüren insan topluluklarını ele almış, böylece, konu açısından insanlığın doğada kendisini tekrar keşfetmesini sergileyen bir bakış açısı sergilemiştir. Projelerinin konuları ve fotoğrafik kaygıları üzerine, hem eleştirel hem de övgüsel açıdan çok konuşulmuş ve konuşulmaktadır. Ancak, kanaatimce herşey bir yana, fotoğraflarını, tarz olarak, sanatsal bir bakış açısıyla (örn: trajedinin estetize edilmesi gibi) değerlendirdiğimizde, romantik, soyut ve sürreal biçimleri çok iyi kullanmış ve sergilemiştir ….. Anlaşılacağı üzere, dikkat çeken ve öne çıkan bir fotoğrafta, konu ve tarz aynı anda önem taşımaktadır. Ben fotoğrafı, belgesel de dahil olmak üzere, öncelikle görsel sanat olarak değerlendirenlerdenim … Dolayısıyla, bu bakış açısıyla, pek çok dokümanter çalışma yapan ünlü fotoğrafçıların karelerine baktığınızda hepsinin, konularının yanında, konularını biçimlendiren sunuş şekillerinde ve çekimlerinde romantik, sembolist, soyut, sürreal, expresyonist akımlar taşıdığını görmekteyiz… Zaten, fotoğrafın böyle bir tarzı yoksa, yapılan çekimin, verilmek ve sunulmak istenen hikayesinin bir anlamı olabilir mi? Burada da, Salgado’ nun, her şeyden önce, fotoğraf sanatı açısından son derece önem arz eden tarzlarının görsel şöleniyle, bir kaç karesini örnek olarak sunuyorum… Konusu bir yana, kullanmış olduğu akımları iyice düşünerek, karelerini izlemenizi ve değerlendirmenizi öneririm. İyi seyirler, sevgiler … Ref: Francisco Quinteiro Pires, Sebastião Salgado, a Man of Contradictions, Zoom Magazine 8, 2015 Huxley Parlour, Sebastião Salgado publicdelivery.org, sebastiao salgado serra pelada gold mine brazil Alan Riding, FACES OF THE OTHER AMERICAS, The NY Times Magazine, 1986

Yorumlar

  1. mükemmel yazı kutluyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sağolun, türk fotoğrafçılığında, sanatsal yönden bakış açısına ve değerlendirmeye katkı sağlamaya çalışıyorum ..

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar